Makaleler

6 EKİM 2019

Yazar : uzman psİkolog feyyaz engİn

TAKINTILAR / TAKINTILARIN TEDAVİSİ / OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK / BURSA TAKINTI / BURSA PSİKOLOG

YORUMLAR: 1

Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir? Takıntılar Nasıl geçer? Takıntıların Sebepleri ve Tedavisi
Beyin Psikoloji

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), istenmeden gelen, uygunsuz olarak yaşanan, belirgin anksiyete ve sıkıntıya neden olan, benliğe yabancı ve yineleyici özellikte sürekli düşünceler, dürtüler veya düşlemler (imajlar) olarak tanımlanan obsesyonlar ve bunlara ikincil olarak gelişen kişinin yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar veya zihinsel eylemler olarak tanımlanan kompulsiyonlarla karakterize bir bozukluktur. Genel nüfusun %2-3'ünü etkileyen OKB, sık rastlanır bir hastalık olup tüm dünyada 100 milyonun üzerinde insanı etkilemektedir. Her 50 kişiden birinde OKB bulunmaktadır.

Obsesif kompulsif bozukluk, her yaş ve etnik gruptan kadın ve erkeklerde görülmekle birlikte, çoğu kez ergenlik veya erken yetişkinlik dönemlerinde ortaya çıkar. OKB hastalarının yaklaşık %70-80'inde depresyon gelişebilir.

OKB'de bazı tekrarlanan davranışlar (ritüeller); Elleri sık sık yıkamak, Elektrik prizlerini ve elektrikli aletleri kontrol etmek, Bazı nesneleri biriktirmek, dua etmek, sayı saymak, Birtakım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durmak. Yapılmadığında kişide korkuya yol açar. Bu davranışlar tekrarlandığında ise bir rahatlama duygusu hissedilir,

OBSESYONLAR

Psikiyatri sözlüğünde “yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler” olarak tanımlanır. Halk arasında saplantı/takıntı olarak da bilinir. İstem dışı biçimde tekrar tekrar kişinin aklına takılan düşünceleri, dürtüleri ve imgeleri ifade etmek için kullanılır. Kişi günlük yaşam içerisinde zihnini sık sık meşgul eden düşüncelere maruz kalabilir. Zihninden atamadığı bu düşünceler, yaşadığı olaylar, sıkıntılar, gelecek kaygıları ile ilgilidir. Bu düşünceler sık sık aklından geçiyor olsa bile her zaman obsesyon olarak adlandırılamaz.

Obsesif Kompulsif Bozukluk hastalığı içerisinde bulunan farklı obsesyon ve kompulsiyonlar :

Bulaşma obsesyonu: En sık karşılaşılan obsesyon türüdür. Bu obsesyon, kişinin mikrop, pislik, kir vb. araçlarla kirleneceğine dair zorlayıcı bir inancı içerir. Korkulan nesne çoğu zaman uzak durulması zor bir nesnedir ( idrar, toz ya da mikrop gibi ) Bu tür obsesyonu olan kişiler anksiyete ile birlikte utanma ve tiksinme duygularını yoğun yaşarlar. Yıkanmaktan ötürü kişinin ellerinin derisi yüzülmüş olabilir ya da mikroplardan korktuğu için evden çıkamıyor olabilir.

Kuşku obsesyonu: Kirlenmeden sonra en sık karşılaşılan ikinci obsesyon türü kuşku obsesyonudur. Bu obsesyona sahip kişiler yaptıkları şeylerden emin olamazlar. "Ütüyü fişten çektim mi?", “Ocağı kapattım mı?”, “Acaba kapıyı kilitledim mi?” vb. sorular zihinlerini sürekli meşgul eder. Bu tür düşüncelerden dolayı sürekli olarak eve dönmek zorunda kalabilirler. Bu obsesyon türünde yapılan şeyden ya da ihmalden kişinin kendisine ya da başkalarına zarar gelme endişesi söz konusudur. Yaşanılan duygu daha çok hata ve suçluluktur.

Saldırganlık obsesyonu: Kişinin kendine ya da başkalarına zarar verme ile ilgili düşünceleri içerir.. Bu tür obsesyonu olan kişiler “Ya annemi bıçaklarsam?”, “Acaba intihar eder miyim?”,vb. tarzında düşüncelere sahip olurlar. Bu obsesyonlarla mücadele etmek için, bıçak, makas gibi saldırı aracı olarak kullanılabilecek eşyalardan uzak durmak, yüksek yerlerden uzak durmak, sevilen kişilerden uzak durmak gibi kompulsif davranışlar sergilenebilir.

Cinsel obsesyonlar: Okb içindeki yaygınlığı %13-26’dır. Ayıplanacak şekilde, kendisiyle ya da başkalarına dönük cinsel içerikli obsesyonlardır. Çoğunlukla kişinin hemcinsiyle ya da çocuklarıyla cinsel ilişki yaşamasına dönük ortaya çıkarlar. Bu tür obsesyonlara kontrol ve yıkanma kompulsiyonları eşlik eder. Utanma, suçluluk, günahkarlık gibi duygular yoğun olarak yaşanabilir.

Simetri obsesyonu: Her şeyin düzenli, yerli yerinde vb. olması gerekliliği ile ilgili düşüncelerdir. Bu obsesyonlara düzeltme, sıraya koyma vb. kompulsif davranışlar eşlik edebilir. Bu tür obsesyonu olan kişilerin sabah hazırlığı, iş yapmaları, bir çalışmayı bitirmeleri çok uzun süreler alabilir.

Somatik obsesyon: Hastalıkları aşırı düşünme şeklinde ortaya çıkar. Hasta olma korkusu yoğun yaşanılan bir duygudur. Kişiler hastalıklardan korunmak için çeşitli (tetkik yaptırmak, tansiyonu kontrol etmek vb.) yöntemlerle aşırı ilgili olabilirler. Sık sık doktorları, hastaneleri gezer; aynı zamanda doktorların onu anlamadığından, doğru teşhis koyamadığından şikayet ederler.

Biriktirme, saklama obsesyonları: Kişinin kendisi için maddi ya da manevi değeri olmayan eşyaları saklaması ile ilgili obsesyonlardır.

Diğer obsesyonlar: Yukarıda sayılanların dışında bilme ve hatırlama ihtiyacı, belirli şeyleri söyleme korkusu, doğru şeyleri söylememe korkusu, bir şeyleri kaybetme korkusu, uğurlu ve uğursuz sayılar, özel anlamı olan renkler vb. obsesyonlar da vardır.

OKB TEDAVİLERİ

OKB için en genel ve etkili tedavi yolu bilişsel-davranışçı terapidir. Aynı zamanda ilaçlar da OKB tedavisinde faydalı olabilmektedir. Genellikle beraber olarak kullanılırlar. OKB'si olanlar tedaviye farklı yanıtlar verirler. Bazılarının belirtileri diğerlerinden daha çabuk ortadan kalkabilir. Davranış terapisi törensel davranışlarla mücadele etmek için hastaya göre özel olarak planlanmış bir programa dayanır. Öne sürülen nedenlerden çok semptomlar üzerinde odaklaşan davranış terapisi, korkuları yenme (ortaya çıkarma) ve daha sonra da kompulsif ritüelleri yapmaktan kaçınma konusunda cesaretlendirerek hastanın davranışını değiştirmeyi amaçlar. Terapinin amacı kişinin gerçekçi olmayan düşüncelerinin farkına varmasını sağlayabilmektir. Yetişkinlerde ve çocuklarda, terapist bu saplantılı düşünceler ve tekrarlayan davranışlar ile ilgili kişi ile konuşur ve kişiye bu düşünceler ve davranışların açıklamasını yapar. Bu tedavi şekliyle kişi korkularıyla törensel davranışları yürütmeden yüzleşebilmeyi öğrenir. Hasta OKB ataklarını getiren düşünce ya da şeyle ilk olarak karşılaşır. Daha sonra kompulsif ritüellerini yapmayı ya da bir kısmını yerine getirmeyi bırakmayı öğrenirler. Tetikleyici durumla defalarca yüz yüze gelen ve buna karşı durmayı öğrenen kişi kendi kendisine şöyle diyebilir;" Sonunda başardım. Kapıyı bir kez kontrol ettim ve kötü bir şey başıma gelmedi." Bir kere bu noktaya gelindiğinde kişinin anksiyetesi (bunaltısı) azalmıştır. Davranışçı terapi pratik yapmayı ve sabretmeyi gerektirir. ...